27 Nisan 2015 Pazartesi

MEB'ten dershane öğretmenlerine kontenjan şartı

Bakan Avcı’nın “6 yıl sigorta şartını yerine getiren dershane öğretmenleri MEB bünyesine alınacak” sözü havada kaldı. Avcı son açıklamasında dershane öğretmenlerinin, MEB’in boş kadro ihtiyacına göre atanacağını duyurdu. Dershane temsilcileri tepki gösterdi: “Bakan Avcı verdiği sözü tutsun.

Bugün'ün haberine göre, dershanelerin kapatılması yönünde verilen kararın ardından 40 bin öğretmenin işsiz kalacak olması gözleri Milli Eğitim Bakanlığı’na çevirmişti. Geçtiğimiz şubat ayında konuyla ilgili bir açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerde görev alan öğretmenlerin belirli aralıklarla da olsa 6 yıl bir dershanede görev yapması durumunda Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görevlendirileceğinin sözünü vermişti.

BOŞ KADROYA GÖRE ALINACAK

Meslekte 6 yılını dolduran dershane öğretmenlerinin tamamının MEB kadrosuna alınmayacağı 17 Nisan’da Resmi Gazete’de yayınlanan ‘Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde belirtildi. Alımların boş kadrolara göre yapılacağı açıklandı. Dershane temsilcileri ise binlerce öğretmenin mağdur edilecek olmasına tepki gösterdi.

40 BİN ÖĞRETMEN MAĞDUR

Dershane sektöründe yaşanacak mağduriyetler için hiçbir önlem alınmadığını ifade eden GÜVENDER Başkan Yardımcısı Eyüp Kılcı, “Dönüşüm denildiği günden beri bin dershane kepenk indirdi. Yöneticilerin mağduriyeti görünmezlikten gelindi. İlk başta kimse mağdur olmayacak gibi bir hava estirdiler. 1 Eylül’den sonra çalışanlar ve öğretmenler de kapanan kurumlardakiler gibi mağdur olacaklar” sözleriyle yeni uygulamaya tepki gösterdi. Getirilen kontenjan sınırına da tepki gösterilen Kılcı, “Önce 6 yıl dolduranlar denildi şimdi boş kontenjana göre deniliyor. 40 binin üstünde öğretmen var. Hepsi zarar görecek” diye konuştu.

ÖZEL KURUMLARA DAĞITACAKLAR

Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği Başkanı İbrahim Taşel, dershanede çalışan birçok öğretmenin MEB kadrosuna girmek istemeyeceğinin altını çizdi. Taşel, “Öğretmenlerin gittikleri yerde 4 sene kalma gibi bir zorunlulukları olacak. Bir de nereye atanacaklarını bilmemek birçok öğretmeni vazgeçirecektir. Dershanede istihdam edilemeyenler özel sektöre dağılacaktır” dedi.

BU SÖZLER HAVADA KALDI

Avcı, 2 Aralık 2013’te verdiği bir demeçte de dershane öğretmenlerinin mağdur edilmeyeceğini söylemişti. “Dershaneler dönüştükçe personelleri de onlarla beraber dönüşecek ve yeni statüler kazanacaklar. Ancak dönüşüme ayak uyduramayan dershanelerin personelini de mağdur etmeyeceğiz. Onları etüt merkezlerimize veya halk eğitim kurslarına öğretmen olarak alacağız. Bu durumda atama bekleyen öğretmenlerin kadrolarını doldurmayacaklar. Adaletsizlik olmayacak” diye konuşmuştu.

"KİMSE MAĞDUR EDİLMEYECEK" DEMİŞTİ

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 29 Kasım 2013’te AKP Genel Merkezi’nde milletvekillerine dershane dönüşümü hakkında bilgi verdi. Vekillerin “Dershane öğretmenleri ne olacak” sorusunu Avcı şöyle yanıtladı: “Veliler, öğrenciler, öğretmenler, çalışanlar endişe etmesin. Okullardaki ve halk eğitimdeki kurslar devam edecek. İngilizce kursları ve sürücü kursları devam edecek. Dershane öğretmeni özel okula dönüşünce de görevini sürdürecek. Kapanan dershanenin öğretmeni de milli eğitimin sistemine entegre edilecek.

ÇALIŞMA YAPIYORUZ BEYANI

Talim Terbiye Kurulu çok önemli bir birimdir. Orasıyla ilgili düzenlemeler yapıyoruz. Daha etkin olabilmesi için, özenli bir sistem için çalışmalar yapıyoruz. Velilerimiz endişe etmesinler, öğretmenlerimiz endişe etmesinler, öğrencilerimiz, dershane çalışanlarımız endişe etmesinler, hiç kimse mağdur edilmeyecek.”

17 Nisan 2015 Cuma

Fen lisesinde yetersiz hoca isyanı

En gözde devlet okulları olan fen ve sosyal bilimler liselerine öğretmen atamalarında sınavın kaldırılması krize yol açtı.

Meydan Gazesi'nin haberine göre, fen liselerinde eğitim kalitesini bozacağı gerekçesiyle büyük tepki gören düzenlemenin ardından sınavsız ilk öğretmen atamalarından biri Ankara Fen Lisesi'nde gerçekleşti. Ara dönemde okula atanan yeni biyoloji öğretmeninin derleri konu anlatmak yerine slayt okuyarak geçirmesi öğrencileri rahatsız etti. Durum ailelere yansıyınca veliler şikayetçi oldu.

OKULLARIN EĞİTİM KALİTESİ SIFIRLANACAK

Eylül ayında büyük tepkilere rağmen torba yasa kapsamında yasalaşan eğitimle ilgili düzenlemelerin sebep olduğu tahribat yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Birçok değişikliği kapsayan düzenlemenin en çok tepkİ çeken maddesi fen ve sosyal bilimler liselelerine yapılan öğretmen atamalarında sınav şartının kaldırılmasıydı. Eğitimciler ve sendikalar, liselere giriş sınavlarında 500 tam puan alan öğrencilerin tercih ettiği bu okullara liyakatsiz atama yapılmasının bu okulların eğitim kalitesini sıfırlayacağını vurgulamıştı.

"BİZ KALİTELİ ZANNETMİŞTİK"

Okul geçen yıl en son 498 puanla öğrenci almıştı. Türkiye'nin geleceği olan en parlak öğrencilerin gittiği fen lisesinde acemi öğretmene görev verilmesini kabullenemediğini belirten bir öğrenci velisi, "Çocuğumuz aylarca, yıllarca çalıştı. En yüksek puanları aldı. Biz de eğitim kalitesi iyi diye bu okula yazdırdır. Çocuk 500 puanla okula giriyor ama öğretmen yetersiz. Şimdi ne olacak?" diye sordu.

"ROBERT 'HAYIR' DİYOR, DEVLETTE MÜBAH MI?"

Bir başka veli ise torpille Robert Kolev'e kayıt olan öğrencinin tepkiler sonra okuldan kaydını sildirdiği olayı hatırlatarak, "Robert Kolej istemediği öğrenciye hayır diyebiliyor. Çünkü onların başarısızlığa tahammülü yok. Bizim çocuklarımız devlet okuluna gidiyor. Devlette her şey mübah mı?" diye tepki gösterdi. Öğretmen kalitesinin bozulmasının fen liselerini bitireceğini söyleyen veliler bakanlıktan konuya acil olarak çözüm bulmasını istedi.

OKUL YÖNETİMİ KENDİNİ SAVUNDU

Okul yönetimi ise daha önceki öğretmenin hastalandığını ve yeni öğretmen için acil olarak ücretli öğretmen getirmek zorunda kaldıklarını belirterek kendini savundu.

10 Nisan 2015 Cuma

Hukuk fakültelerini kazanmak artık aslanın ağzında

Bu yıl ilk kez uygulanan taban puanla ilk 150 bine giremeyen adaylar boş kontenjan olsa dahi hukuk fakültelerini tercih edemeyecek. Hukuk isteyen adayların geçen yıla oranda daha çok Türkçe ve sosyal çözmesi gerekecek.

Meydan Gazetesi'nin haberine göre, üniversite adaylarının her dönem gözdesi olan hukuk fakültelerini kazanmak artık aslanın ağzında. Bu yıl hem üniversitesi sınavlarındaki bazı testlerin hem puanlamalarında hem de puan türlerinde önemli değişiklikler yaşandı. Hukuk fakülteleri daha önce TM-2 puan türüne göre öğrenci alırken bu yıl TM-3 puan türüne göre öğrenci alacak. Böylece hukuk fakültesine girmek isteyen öğrenciler için Türkçe-Türk Dili ve Edebiyatı ve Sosyal Bilimler testlerinin önemi artmış oldu. TM-3 puan türünde Türkçe-Türk Dili ve Edebiyatı dersinin ağırlığı ise yüzde 5 oranında artarak yüzde 43'e yükseldi. Buna göre Hukuk fakültelerini tercih edecek adayların matematik bilgisinin yanında daha çok Türkçe-Türk Dili ve Edebiyatı ve Sosyal Bilimlere ağırlık vermesi gerekecek.

İLK 150 BİNE GİREMEYEN HUKUK OKUYAMAYACAK

Öte yandan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) bu yılki üniversiteye yerleştirmelerde tıp ve hukuk programlarına alınacak öğrenciler için başarı sırası uygulaması yapacak. Buna göre, üniversitesi adayları tıp programlarından yerleşebilmek için en az ilk 150 bin içinde olmak zorunda. Adaylar bu sıralamanın dışında kalırsa, tercih etse dahi boş tıp ve hukuk bölümlerine yerleşemeyecek. En çok tercih edilen alanlardan olan hukuk fakültelerini geçtiğimiz yıl 321 bin 589 aday tercih etmiş, toplamda ise 16 bin 73 aday yerleşmişti.

8 Nisan 2015 Çarşamba

Dershanelerin faturası veliye

Dershanelerin kaldırılması en çok veliyi vuracak. 1 Eylül 2015 itibariyle velinin cebinden çıkacak kurs ücretleri 24 bin TL’yi bulacak.

Meydan gazetesinde yer alan habere göre, Anayasa Mahkemesi’nden aksi bir karar çıkmazsa dershaneler eylül ayında kapanacak. Ancak veli ve öğrencinin asıl çilesi de eylülde başlayacak. Halkı masraftan kurtarma gerekçesiyle kapatılacağı açıklanan dershanelerin ortadan kalkması en çok da velinin belini bükecek. Şu an normal bir dershaneye yıllık 1.500 ile 4000 TL arasında ücret ödeyen velinin cebinden, eylülde 24 bin TL’ye kadar para çıkacak.

DEVLET KURSLARI İLGİ GÖRMEDİ

Takviye kurs ihtiyacını karşılamak isteyen devlet okulları, bu yılın başında hafta içi ve hafta sonu hizmet sunan kurslar açtı. Öğrencilere ücretsiz olarak verilen bu kurslar ise başarılı bulunmadığı için beklenen ilgiyi görmedi. Halk eğitim merkezinde de durum farklı değil. Öğrenci ve veliler şimdiden alternatif arayışlara yöneldi. Ancak deniz bitmiş durumda.

İNEK DE YETMEZ, YARIŞ SÜRÜYOR

“Öğrencilerin ek kaynak ve kurs olmadan sınav maratonunu aşması mümkün değil. Daha önce ‘İneğimi satıp okuturum’ diyen veliyi eylül ayında bir şok bekliyor” diyen Eğitim Uzmanı Murat Yiğit, “Çünkü örneğin Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, hâlâ en iyi öğrenciler arasından sadece 77 kişiyi alıyor. Yani yarış halen sürüyor” diyor.

İşte maliyetler

DERSHANE EN UYGUNU (2-4 BİN TL)

Maliyeti şehre göre değişmekle birlikte dershanelerin fiyatı ortalama 2-4.000 TL arasında değişiyor. Ancak 1 Eylül 2015 tarihi itibariyle kapatılırsa velilerin farklı alternatifler bulması gerekiyor.

TEMEL LİSELER GEÇİCİ (6-20 BİN TL)

Yok olmak istemeyen 1000 civarındaki lise ve üniversiteye hazırlık kursu, temel lise ve ortaokul olmak için başvurdu. Şimdilik TEOG, YGS ve LYS’ye uygun eğitim veren bu okulların fiyatları 6000 TL’den başlayarak 20 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Ancak kanuna göre bu okullar 2019’a kadar eğitim verdikten sonra normal özel okula dönüşecek. Bu durumda veli ek ders için yine arayışa çıkacak.

TEK DERS VEREN KURSLAR MALİYETLİ (2-12 BİN TL)

‘Matematik ve Fizik Kurs Merkezi’, ‘Eğitim Danışmanlık’ gibi adlarla faaliyet gösteren bu kurslar velinin alternatifleri arasında. Ancak bu kursların tek ders için fiyatı 2-3.000 TL arasında değişiyor. Sınavlara hazırlanan adayların en az 4 ders aldıkları düşünülürse yıllık maliyet 12 bin TL’ye kadar ulaşıyor.

ÖZEL DERS ATEŞ PAHASI (24 BİN TL)

Özelde tek ders için ücret 60-300 TL arasında değişiyor. Ortalama 150 TL olduğu düşünülerek basit bir hesaplama yapmak gerekirse, bir öğrencinin sınav hazırlık sürecinde başarılı olmak için haftalık en az 4 ders alsa özel derslerin haftalık maliyeti 600 TL. Aylık 2.400 TL. 10 aylık sınava hazırlık maliyeti ise 24 bin TL.

MERDİVENALTI DA UCUZ DEĞİL (10 BİN TL)

Özel derste kalite gözetilmezse de durum farklı değil. Eğer işinde uzman olmayan bir ders veren tercih edilirse haftalık ders maliyeti en az 240 TL oluyor. Aylık 960 TL, yıllık da en az 9.600 TL’nin gözden çıkarılması gerekiyor.

4 Nisan 2015 Cumartesi

Erdoğan, sandıktan çıkan rektörleri yine atamadı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, aralarında İstanbul Üniversitesi’nin de olduğu 6 üniversiteye rektör atadı. Ancak 3 üniversitede seçimlerde en yüksek oyu alan adaylar rektör olamadı.

YÖK, İstanbul Üniversitesi’ne yapılacak rektör ataması için ‘Ak Saray’a 20 Mart’ta gönderdiği listede birinci sıraya, üniversitede yapılan seçimi 1202 oyla kazanan Prof.Dr. Raşit Tükel yerine, 908 oyla ikinci gelen Rektör Vekili Mahmut Ak’ı koymuştu. Erdoğan bugün YÖK’ün önerisine uydu ve Ak’ın rektörlüğünü onayladı.

Harran Üniversitesi’nde Mehmet İriadam, seçim sonuçlarına göre seçilmesine rağmen Erdoğan onun yerine sandıkta 5’inci olan Ramazan Taşaltın’ı tercih etti. Bursa Uludağ Üniversitesi’nde 576 oy alarak birinci olan mevcut rektör Kamil Dilek değil, 265 oyda kalan Yusuf Ulcay yeni rektör oldu. Galatasaray Üniversitesi’nde Eyüp Ertuğrul Karsak, Tunceli Üniversitesi’nde Ubeyde İpek, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde Peyami Battal rektör oldu.

Erdoğan, 22 Mart’ta Ukrayna dönüşü gazetecilere konuşurken, atamayı birkaç günde içinde yapacağını söylemişti, ancak kararı bugüne kadar bekletti.

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklama şöyle:

"Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 130'uncu ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 13'üncü maddeleri uyarınca, Yükseköğretim Kurulu'nun önerdiği adaylar arasından; Uludağ Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Yusuf ULCAY'ı, Galatasaray Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Eyüp Ertuğrul KARSAK'ı, Harran Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ramazan TAŞALTIN'ı, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mahmut AK'ı, Tunceli Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ubeyde İPEK'i, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğüne yeniden Prof. Dr. Peyami BATTAL'ı, atamışlardır."

1 Nisan 2015 Çarşamba

KPSS sınav kitapçıklarının imha emri ÖSYM eski Başkanı Ali Demir'den...

KPSS'de kopya iddiaları üzerine 2010'da başlatılan soruşturmada iptal edilen Eğitim Bilimleri Sınavı’na ait soru kitapçıklarının ÖSYM eski Başkanı Ali Demir'in yazısı üzerine imha edildiği ortaya çıktı.

ÖSYM eski Başkanı Ali Demir’in yazısında evrakların imha edildiği, buna ilişkin evrakların ekte olduğu belirtiliyor. Havuz medyasında söz konusu sınav kitapçıklarının dönemin Başsavcı Vekili Şadan Sakınan tarafından imha ettirildiği iddia edilmişti. Başsavcı Sakınan bu haberleri yalanlamıştı.

Demir imzasıyla Ankara Başsavcılığı’na gönderilen yazıda, 2010 Eğitim Bilimleri Sınavı’na ilişkin soru kitapçıklarının nasıl imha edildiği anlatıldı. Bugün'ün haberine göre, YÖK Başkanlığı’nın 18 Mart 2011 tarihli yazısı ve 16 Mart 2011 tarihli başkanlık oluru ile sınav kitapçıklarının imha edildiği ifade edildi. Soru kitapçıklarının ÖSYM tarafından imha edilmesine rağmen Savcı Yücel Erkman’ın hazırlattığı tartışmalı bilirkişi raporlarında 140 adaya ait soru kitapçığının inceletildiği iddiasının yer alması dikkat çekti.

Bu inceleme sonucunda 76 adayın kopya çektiğine dair güçlü kanaat oluştuğu iddia edildi. Bilirkişilerin hangi kitapçıklar üzerinde inceleme yapıp kopya çekildiği tartışmalı.