30 Temmuz 2015 Perşembe

KPSS sonuçları açıklandı

2015 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) A Grubu ve Öğretmenlik ile Öğretmenlik Alan Bilgisi (ÖABT) sınav sonuçları açıklandı. Fakat, sınavın Coğrafya Öğretmenliği ile Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Testlerinde yer alan bazı sorulara iptal davası açılmış olması sebebiyle bu iki alanla ilgili değerlendirme işlemi idari yargı kararı sonrasında yapılacak.

ÖSYM Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, 4-5 Temmuz'da yapılan 2015-KPSS A Grubu ve Öğretmenlik Sınavı (13 test, 500 soru) ile 12 Temmuz 2015 tarihinde yapılan 2015 Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (16 alan, 800 soru) değerlendirme işlemleri tamamlandı.

SINAV SONUCUNU BU LİNKTEN ÖĞRENEBİLİRSİNİZ

Sınav sonuçlarının ÖSYM'nin https://sonuc.osym.gov.tr internet adresinden açıklandığı belirtilen açıklamada, adayların, sınav sonuçlarını belirtilen internet adresinden T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile öğrenebilecekleri kaydedildi. Sınav Sonuç Belgesi basılmayacağı ve adayların adreslerine gönderilmeyeceği aktarıldı.

Açıklamada, ÖSYM Yönetim Kurulu tarafından alınan kararlar da paylaşıldı. Kararlar şu şekilde:

"2015-KPSS A Grubu ve Öğretmenlik Sınavının Eğitim Bilimleri Testinin Temel Soru Kitapçığındaki 52.sorunun iptal edilmesine, Muhasebe Testinin Temel Soru Kitapçığındaki 5.sorunun "C" olarak girilmiş cevabının "D" olarak değiştirilmesine;

2015-ÖABT Sınavında ise; Coğrafya Öğretmenliği Testindeki 7. ve 18. soruların, Almanca Öğretmenliği Testindeki 9. ve 35. soruların, Fizik Öğretmenliği Testindeki 13. sorunun, İngilizce Öğretmenliği Testindeki 6. sorunun, Kimya Öğretmenliği Testindeki 42. sorunun, Rehber Öğretmenliği Testindeki 21. ve 29. soruların, Tarih Öğretmenliği Testindeki 21. sorunun, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Testindeki 48. sorunun iptal edilmesine ve Coğrafya Öğretmenliği Testindeki 24. sorunun "D" olarak girilmiş olan cevabının "E" olarak, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Testinde "A" olarak girilmiş olan 1. sorunun cevabının "B" olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.

Sınavın Coğrafya Öğretmenliği ile Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Testlerinde yer alan bazı sorulara iptal davası açılmış olması sebebiyle bu iki alanla ilgili değerlendirme işlemi idari yargı kararı sonrasında yapılacaktır."

14 Temmuz 2015 Salı

AYM hukuksuzluğa 'DUR' dedi, dersaneler kapatılmayacak

Anayasa Mahkemesi (AYM), onbinlerce öğretmeni, milyonlarca öğrenciyi ve öğretim kurumunu yakından ilgilendiren 1 Eylül'de dershanelerin kapatılmasını öngören yasayı dün oyçokluğu ile iptal etti. AYM'nin iptal kararını yarın Resmi Gazete'de yayımlayarak açıklaması bekleniyor.

Anayasa Mahkemesi (AYM) dershanelerin kaldırılmasını düzenleyen kanun hükmünü iptal etti. Dershanelerin bundan sonra da eğitime devam etmesini sağlayan kararı AYM üyeleri 12'ye 5 oy çokluğuyla aldı. Böylece ‘kapatılacak' denen dershaneler bundan sonra da eğitim vermeye devam edecek. AYM verdiği kararla dershanelerin kapatılmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu tescil etmiş oldu. Yüksek Mahkeme, Anayasa'nın 13, 42 ve 48. maddelerinde yer alan eğitim ve öğretim hakkı ile çalışma hürriyetinin ihlal edildiğini vurguladı.

AKP hükümeti 6528 sayılı Millî; Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la tüm dershaneleri kapatmıştı. 14 Mart 2014 tarihinde yürürlüğe giren kanunla dershanelerin 1 Eylül 2015'te kapatılması öngörülmüştü. Cumhuriyet Halk Partisi, Anayasa'nın birçok maddesine aykırı olan Kanun'un iptali için AYM'ye iptal başvurusunda bulunmuştu. Kanunun iptali için AYM'ye taşınmasından sonra Mayıs 2014'te başvuru kılavuz ve genelgesi yayımlandı. Bakanlık temmuz ayında dönüşüm başvurularını almaya başladı. İlk grupta dönüşüme başvuran dershane sayısı toplam dershanelerin yüzde 10'unu bulmadı. Okula dönüşen ise sadece 54 kurum oldu. Dershanelerin dönüştürülmesi sürecinde Milli Eğitim Bakanlığı, istemediği kurumları elemek için özel şartlar oluşturmaya başladı.

Rapor tartışma konusu oldu

Geçtiğimiz hafta konuyu gündemine alan Yüksek Mahkeme, tarihte ilk defa AYM Kanunu'nun 43. maddesine dayanarak önündeki bir konu için tarafların görüşünü aldı. Dershanelerle ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığı, dershane sahiplerinin oluşturduğu GÜVENDER ve ÖZDEBİR ile dershane öğretmenlerinin kurduğu Pak-Eğitim-İş Sendikası temsilcileri AYM'de sunum yaptı. AYM'de yapılan sunumda, MEB Bakanı Nabi Avcı'nın sorulan sorulara tatmin edici cevaplar veremediği öğrenildi. Avcı'nın özellikle liseden mezun öğrencilerin nerede eğitim göreceğine ilişkin soruları cevaplamakta zorlandığı belirtildi. Sunumun ardından, AYM raportörünün dershanelerin kapatılabileceği yönünde hazırladığı rapor, tartışma konusu oldu. Raportörün, dershanelerin de kumarhaneler gibi kapatılabileceği yönünde belirttiği görüşün kararla birlikte Anayasa'ya uygun olmadığı da tescillenmiş oldu.

ZÜHTÜ ARSLAN DA ‘İPTAL' DEDİ

Geçtiğimiz perşembe yapılması beklenen nihai toplantı ise üyelerden Engin Yıldırım'ın vefatı nedeniyle ertelendi. Dün sabah saatlerinde başlayan toplantı akşam geç saatlere kadar sürdü. Toplantıda, AYM üyeleri 12'ye 5 oy çokluğuyla 17 aydır yürürlükte olan yasanın iptaline karar verdi. Yüksek Mahkeme Başkanı Zühtü Arslan da iptal yönünde oy kullandı. Mahkeme, değişikliğin Anayasa'nın 13, 42 ve 48. maddelerine aykırı olduğunu vurguladı. Anayasa'nın 13. maddesinde hak ihlallerinin hangi durumlarda sınırlanacağının belirtildiğini kaydeden AYM, söz konusu yasanın bu sınırlara uymadığını belirtti. Yasayla, Anayasa'nın 42. maddesinde düzenlenen eğitim ve öğretim hakkı ile 48. maddede düzenlenen çalışma hürriyetinin ihlal edildiğini ifade etti. Yapılan müdahalede toplum yararı ile doğacak zarar arasında dengenin oluşmadığı ifade edildi. Serbest teşebbüs hürriyeti ve eğitim-öğretim hakkının yasayla engellenemeyeceği kaydedildi. İptal kararı, gerekçe ve muhalefet şerhlerinin yazılmasının ardından Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Kararın ardından, dönüşümü tamamlamayan dershaneler faaliyetine devam edebilecek. Dönüşümü tamamlanan dershaneler ise yeni başvuru yaparak tekrar dersane statüsüne dönebilecek. Dershanelerin kapatılmasına ilişkin yaşanan süreçte maddi açıdan zarar gören dershane sahipleri ile öğretmenlerinin yaşanan zararın tazmini için dava açacakları öğrenildi.

İptal kararı haklı ve doğal

Eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Anayasa Mahkemesi'nin dershaneleri kapatan yasayı iptal kararını Twitter üzerinden şöyle değerlendirdi: “Dershaneleri kapatan yasa, girişim özgürlüğüne açıkça aykırı olduğundan AYM'nin iptal kararı haklı ve doğaldır. Bu yeni dönemde dershanelerin kaliteyi, başarıyı ve dar imkanlı öğrenciye yardımı daha yüksekte tutması haksız tartışmaları azaltacaktır. Eğitimde asıl amaç, öğrencinin dershane desteğine ihtiyaç duymayacağı kalitenin ve başarı grafiğinin okulda sağlanması olmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı dershanelerle uğraşmak yerine okulların eğitim kalitesini yükseltmeyi ve dershane ihtiyacını sonlandırmayı amaçlamalıdır.”

‘Dershane kapatmakla kumarhane kapatmak aynı şey değilmiş'

Dershane yasasını iptal kararı Twitter'da dün gündem oldu. Gazeteci, yazar ve siyasetçilerin karara ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

Aslı Aydıntaşbaş: Bence hukuken doğru karar. Dershaneler, çarpık bir eğitim sisteminin yan ürünü ama... Devletin “pat” diye bir kararla dershane, kurs ya da herhangi bir eğitim girişimini engelleme hakkı yok. Mesele paralel değil demokrasi. Halkı dershanelere mecbur bırakan bu fecaat eğitim sistemini savunmuyorum. Ama sistemi düzeltmeden dershaneyi kapatamazsın.

Sezgin Tanrıkulu: AYM'ye başvurumuzun dersane yasasının iptaliyle sonuçlanması demokrasi adına iyi haber! Hukuk ihlallerine karşı CHP görevini yapıyor, yapacak.

Hakan Şükür: Hukuk ve normalleşme adına önemli bir adım. AYM'nin dershaneleri kapatmaması da sevindirici. Dershane konusunu toplumu bölme adına bir çatışma unsuru olarak kullananlar ne geçmiş oldu elinize? Dershanelerin kapatılma girişimiyle başlayıp sonuçlanan istifa sürecimde bir kez daha Anayasa'ya bağlılığımın haklılığını görmenin mutluluğu.

Yavuz Semerci: Neymiş, kumarhane kapatmak ile dershane kapatmak aynı şey değilmiş...

Deniz Ülke Arıboğan: Eğitimle ilgili kararların güç eksenli gündelik siyasetin dışında ve özerk bir şekilde alındığı bir ülke hayal etmek çok mu zor?

Erdal Türkkan: Anayasa Mahkemesi'nin dershanelerin kapatılması yasasını iptali, bizzat devletin yaptığı önemli bir rekabet ihlalinin sonlandırılmasıdır.

Sedat Laçiner: AYM'nin kararı doğru, çünkü düzenleme müteşebbislik haklarını çiğniyordu ve yasağın nedeni hukuk değil, siyasi düşmanlıklardı.

Dershane Avukatlarından Mehmet Kasap: Bugüne kadar binlerce personel ve dershane mağdur oldu. Hepsi için tazminat davası açacağız. AYM'deki sunumlar sırasında üyeler çok dikkatli şekilde dinlediler. Açıkçası hakperest davrandıkları görülüyor. Teşekkürler. Bu yasakçı yasayı AYM'ye taşıyan CHP'ye teşekkürler. 145 sayfalık müthiş bir dilekçe hazırlamışlar.

11 Temmuz 2015 Cumartesi

MEB'ten 960 liraya yan dal sınavı adayları şoke etti

Mil­li Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­'nın, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı Yan Dal Uz­man­lık Sı­na­vı için be­lir­le­di­ği 960 li­ra sı­nav üc­re­ti aday­la­rı şo­ke et­ti. Ay­rı­ca sı­na­vı ME­B'­in yap­ma­sı ve kı­la­vuz­da han­gi aday­la­rın gi­re­ce­ği­nin yaz­ma­ma­sı akıl­lar­da so­ru işa­re­ti bı­rak­tı.

Bugün'ün haberine göre, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı, Yan Dal Sı­na­vı'nın 22 Ağus­tos'ta ya­pı­la­ca­ğı­nı du­yur­du. Cu­mar­te­si gü­nü sa­at 10.00'da An­ka­ra'da ya­pı­la­cak Yan Dal Uzmanlık Sı­nav baş­vu­ru­la­rı Mil­li Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­'nın res­mi in­ter­net si­te­sin­den du­yu­ru­la­ca­ğı be­lir­til­di. Aday­lar yi­ne sı­nav bel­ge­si­ni ay­nı sis­tem üze­rin­den te­min ede­bi­le­cek.

Aday­la­ra so­rul­ma­sı bek­le­nen so­ru­lar seç­me­li 100 so­ru ola­rak yö­nel­ti­le­cek. Sı­nav tek otu­rum ola­rak uy­gu­la­na­cak ve 110 da­ki­ka sü­re­cek. So­nuç­lar ise 17 Ey­lül 2015 ta­ri­hin­de açık­la­na­cak.

AS­TRO­NO­MİK RA­KAM

Sı­na­va gir­mek is­te­yen aday­lar ise mad­di açı­dan ol­duk­ça zor­la­na­cak. Aday­lar sı­nav kar­şı­lı­ğın­da Mil­li Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­'na öde­me­si ge­rek üc­ret 960 li­ra ola­rak be­lir­len­di. Aday­lar bu ra­ka­mı MEB Des­tek Hiz­met­le­ri Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­'nün an­laş­ma­lı ol­du­ğu ban­ka­la­ra ya­tı­ra­cak.

HE­KİM MA­AŞI­NIN YA­RI­SI

He­kim Ha­re­ke­ti Der­ne­ği Baş­ka­nı Dr. Öz­gür Nif­li­oğ­lu, “Sı­na­va kim­le­rin gi­re­bi­le­ce­ği­ni an­la­mak zor. Ni­te­kim kı­la­vuz­da bu be­lir­til­me­di. Ya­ni kı­la­vuz­da şu aday­lar gi­re­cek di­ye bir ifa­de yok. Bu Yan Dal Uz­man­lık Sı­na­vı'y­sa eğer ne­den ÖSYM'­den Mil­li Eği­ti­m'­e ge­çil­me ka­ra­rı alın­dı? Bu­nu an­la­mak ol­duk­ça gü­ç” di­ye ko­nuş­tu.

Öte yan­dan üc­re­tin 960 li­ra ol­ma­sı­na an­lam ve­re­me­dik­le­ri­ni ifa­de eden Dr. Nif­li­oğ­lu şöy­le de­vam et­ti: “As­ga­ri üc­ret ka­dar sı­nav üc­re­ti mi olur? Bir ha­ta mı var so­ru­su akıl­la­ra ge­li­yor. Çün­kü ger­çek­ten an­la­şı­la­bi­lir bir du­rum de­ğil. He­kim­le­rin al­dı­ğı ma­aş­la­rı or­ta­da. Bu­gün bir he­ki­min sa­bit ma­aşı­nın ne­re­dey­se ya­rı­sı. Bu­nun­la il­gi­li ba­kan­lık­tan açık­la­ma bek­li­yo­ruz.”

SI­NAV­DAN KÂR MI EDi­LE­CEK?

Kı­la­vuz­da sı­na­va han­gi aday­la­rın gi­re­ce­ği yer al­ma­dı. Sı­na­vı ME­B'­in ya­pı­yor ol­ma­sı da akıl­la­ra so­ru işa­ret­le­ri bı­rak­tı. Öte yan­dan sı­nav üc­re­ti­nin 960 li­ra ol­ma­sı aday­la­rı zo­ra sok­tu. Türk Ta­bip­ler Bir­li­ği (TTB) Mer­kez Kon­se­yi Baş­ka­nı Dr. Be­ya­zıt İl­han, sı­nav be­de­li­nin 960 li­ra ol­ma­sı­nın ol­duk­ça faz­la ol­du­ğu­nu kay­de­de­rek, “Bu ka­dar yük­sek bir olur mu? Üc­re­tin bu ka­dar yük­sek ol­ma­sı­nı ge­rek­ti­re­cek bir du­rum yok or­ta­da. Ha­ki­ka­ten an­la­şıl­ma­sı güç bir du­rum. An­lam ve­re­me­di­ği­miz gi­bi can sı­kı­cı. İn­san­la­rın gir­di­ği sı­nav üze­rin­den kar mı ede­cek­ler” di­ye sordu.

2 Temmuz 2015 Perşembe

Eğitimde tehlike çanları çalıyor: Temel bilimlerde kontenjan dibe vurdu

Temel bilimlerde okuyan öğrenci sayısı dibe vurdu. 2010-2014 arasında öğrenci sayıları biyolojide yüzde 83, fizikte yüzde 86,7 kimyada yüzde 80,7 ve matematikte yüzde 62 oranında düştü.

Bugün'ün haberine göre, Türkiye'de fen fakülteleri bünyesinde yer alan matematik, kimya, biyoloji ve fizik bölümleri adeta alarm veriyor. Son yıllarda bu bölümleri tercih eden öğrenci sayıları neredeyse dibe vurdu.

2010-2014 yılları arasında biyolojide yerleştirilen öğrenci sayısı yüzde 83 oranında düştü. Fizikte yüzde 86,7, kimyada yüzde 80,7 ve matematikte de yüzde 62 oranında düşüş yaşandı.

EN BÜYÜK DÜŞÜŞ FİZİKTE

Biyoloji dalında 2010'da 8 bin 885 olan kontenjan sayısı 2014'te bin 557'ye düştü. Yerleşen öğrenci sayısı ise 7 bin 324'ten bin 242'ye geriledi. En büyük düşüş fizik bölümünde oldu. 2010'da 8 bin 266 olan kontenjan sayısı 2014'te 834'e geriledi. Yerleştirilen öğrenci sayısı 3 bin 611'den 482'ye düştü.

ÖĞRENCİLER YÜZDE 76 AZALDI

Temel bilimlerin 2010'da 35 bin 567 olan kontenjan sayısı, yüzde 78 oranında düşerek 2014'te 7 bin 974'e geriledi. Aynı dönemde yerleştirilen öğrenci sayısı da yüzde 76 oranında azalarak 27 bin 366'dan 6 bin 637'ye düştü.

PROGRAM SAYISI GERİLEDİ

2015 yılında 36 üniversitenin kimya, 31 üniversitenin fizik, 22 üniversitenin biyoloji, 7 üniversitenin de matematik bölümüne öğrenci alınmayacak. Üniversitelerde temel bilimler programlarının sayısı da 241'den 145'e düşecek.

ENDİŞE VERİCİ

Trakya Üniversitesi'nden Prof. Dr. İlker Alp, Türkiye'de bilimin gelişmesi açısından son derece endişe verici bir durumun ortaya çıktığını belirtti. “Bunun sebebi formasyonun kaldırılıp yeniden getirilmesi ve çok sayıda fen fakültesinin açılması” diyen Prof. Dr. Alp, ihtiyaçtan daha fazla öğrenci yetiştiğini, iş sahası olmayınca bu durumun patlak verdiğini kaydetti.

ÖNLEM ALINMALI

Prof. Alp, “Bilimin gelişmesi açısından temel bilimler olmazsa olmaz. Fen gelişmezse de teknoloji gelişmez. Bu anlamda gelişmiş ülkelere bağlı kalmış oluruz. Tedbirleri alarak eğitim ve öğretimin kalitesini artırmalıyız. Bir an önce önlem alınmalı” dedi.

BİLİMİN GELİŞMESİ İMKANSIZ

Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Prof. Dr. İrfan Yılmaz öğrencilerin bu bölümlere rağbet göstermediğine dikkat çekti. Yılmaz şunları söyledi: “Dershanede çalışamayacaklar bu da öğrenci sayısını daha da düşürecek. Milli Eğitim öğretmen atamadığı için burada okuyanların öğretmen olma şansı da kalmadı.

SON DERECE KAYGI VERİCİ VE KÖTÜ BİR DURUM

Türkiye'de bilimin gelişmesi açısından son derece kaygı verici ve kötü bir durum. YÖK hata yaptı. Her üniversiteye fen fakültesi açma açma zorunluluğu nedeniyle kalite kalmadı. Bu durumda bilimin gelişmesi imkansız.”